Sarıyer’i de geçiyorsun, hatta Rumelikavağı’nın içinden de biraz geçince hani o çok meşhur balıkçı var ya hemen onun yanında Kavak Kılçıklı Balık.
Önden mezeler geliyor, mezelerde olağanüstü bir durum yok ama normal lezzetli mezeler söz konusu. İyi bir meyhaneye yakışır yağlı beyaz peynir, soya soslu uskumru, Közlenmiş kırmızı Biber, kaya koruğu turşusu, acılı ezme, köz patlıcan diye devam ediyor. Aralarından en çok dikkatimi çeken ise acılı ezmeydi.
Salata olarak ise soya soslu domates soğan ve karışık mevsim salatası geliyor.
Panço
Ara sıcak olarak ise daha önce hiçbir yerde yemediğim balık pançoyu deniyorum. Balık panço kızartma patlıcanın arasına koyulan mezgit ve harika bir domates sosla yapılmış. Gerçekten bu ara sıcağı bayılarak yediğimi söylemeliyim. Hatta instagram paylaşımımda İtalyanların yaptığı domates soslarına benzettiğimi de özellikle vurgulamış olduğum üzere anlıyorum ki acılı ezmeden sonra dikkatimi çeken bu ara sıcakta da konu domates ile ilgili, mekanda domatesin iyi kullanımına şahit oluyoruz. Bunun yanında gelen karides güveçle ara sıcakları bitiriyoruz derken bir de ne görelim masaya mısır ekmeği geliyor. Öyle güzel bir sunum ve lezzet ki ben mısır ekmeğini de ara sıcak kategorisine ekliyorum.
Yemek faslını Karadeniz Mezgiti ile bitiriyoruz. Mezgitler taze olunca, balık da çıtır çıtır ve fakat kurutulmadan pişirilince keyfimiz bir kat daha arttı.
Son olarak finali yaptığımız tatlı dondurmalı irmik helvasında, helva kısmı iyi ama dondurmadan pek eser yoktu.
Genel olarak mutlu ayrıldığımız her ne kadar yolu özellikle Anadolu yakasında oturanlara çok uzak olsa da tekrar dönüp gitmek isteyebileceğimiz bir mekan ile tanışmış olduk.
Son olarak manzarasının zaten güzel olduğunu tahmin edeceğiniz mekanda şimdi bir de 3. köprünün manzaraya eklendiğini belirtmeliyim. Gördüğünüz fotoğrafın çekildiği tarihte ise köprünün iki taraftan birleşmesi için sadece 9 metre kalmıştı.