Eskişehir seyahatlerimiz azalsa da son dönemde yine de bir çok insan için sık denebilecek kadar çok gideriz memlekete. Son gidişimde ise alışılmışın dışında uzunca bir süre kaldım. Gastronomiye dair yeni neler var diye bakınırken, arkadaşım gel seni yeni açılan Keçi Geçti adındaki 3. nesil kafeye götüreceğim dedi ve gittik.
Eskişehir’in çarşısının da bulunduğu Köprübaşı’na yakın bir ara sokakta ki kafeye geldik. Yerlerde kar, saat biraz geçkin, havada Eskişehir’in meşhur kulak kesen ayazı olunca sokaklar da mekanlar da biraz sakindi. Mekana girince diğer yeni nesil kafelere nazaran hemen bir salaşlık dikkatimi çekti. İnce uzun ve 3 ana bölümden oluşan alt katta ki ikinci bölüme geçerken alçak eşik nedeniyle başımı eğerek geçmek durumunda kaldım. 2. Bölüm daha ziyade müzayede alanı gibi tasarlanmış ve bu alanda resim sergisi gibi etkinlikler gerçekleştiriliyormuş. Aynı zamanda üzeri kapalı bahçe olan 3. alana geçerken de yine alçak bir eşik beni bekliyordu. İçeri girdiğimde seksenli yıllarda yaşadığımız evlerden birinin salonuna girdiğim hissiyatını verecek her şey vardı. Saplı elektrik süpürgesine kadar. Bu alan konforlu bir dinlenme alanı olarak tasarlanmıştı.
Keçi Geçti’de Su bedava
Kapıdan ilk girdiğimizde bir de merdivenle çıkılan asma kat dikkatimizi çekmişti ki orada da büyük bir masa ile insanlara kahve içerken kollektif çalışma yapabilecekleri alan yaratılmıştı. Burayı da gördükten sonra sıra geldi kahveyi içmek için aşağıya inmeye. Fakat çıkarken çok anlamasam da inerken merdivenlerin baya bir dik ve tehlikeli olduğunu farkettim. İşte Kamil de mekanın içinde 2 eşik ve bir de üzerinden atan merdiven olduğu için adını Keçi Geçti koydum diyor.
Mekan sadece fiziksel özellikleri ile değil bazı sıra dışı kuralları ile de mesela su bedava, sonrasında 3 adet maden suyu getirmek kaydı şartıyla maden suyu da bedava. Müşterilerin kahvenin tadını rahatça alabilmesi ve ayırt edebilmesi için yeni nesil kahvelere süt ve şeker servisi yok. Kredi kartı yok, mekanda saatlerce bir şey yemeden içmeden vakit geçirebilirsiniz ama günün sonunda Kamil’in bütün gün oturdunuz iyi hoş ama ne ürettiniz, ne tartıştınız ya da ne okudunuz sorusuna muhatap kalma olasılığınız çok yüksek. Bir de Pazartesi sendromu yaşayanları görmemek için Pazartesi günü tatil yapıyorlar.
Güzel kahve ile farklı deneyimler yaşamak isteyenlerin uğrayabileceği ezber bozan bir cafeden bahsediyorum, hatta bir keresinde popüler bir internet sitesinde haber olarak yayınlandıktan sonra akın akın gelenlerin sorduğu sorulara Kamil’in nasıl olsa bir daha gelmeyeceksiniz dediği ve o insanların bir daha gelmediği cafe, Keçi Geçti’den..
