Bazen ummadığınız yerlerde daha çok eğlenirsiniz ,ummadığınız yerlerde başka tatlar bulursunuz ya işte tamda öyle bir durum. Giderken açıkçası çok umutlu gitmedim. Çünkü gündelik hayatta o kadar çok bu tarz cafe-restaurant var ki neredeyse hepsi birbirini tekrarlıyor. İçeri girdiğimde de bu düşüncelerim devam etse de servis başladığında her şey bir anda tersine döndü.
Isınma turuna Bagel ve zeytinyağı ile başladık.Burada standart ekmek yok sadece kendi yaptıkları bagelleri kullanıyorlar. Bagel, özellikle ABD, İngiltere ve Kanada’da daha çok tüketilen mayalı bir ekmek türü ve bagelle yapılan birçok sandviç de menüde var ama bugün biz sade bagel tatmakla yetindik.
Ardından birbir geliyor yemeklerimiz. Bir çorba düşünün bakınca sanki Ezogelin Çorbası diyebilirsiniz. Bana kalsa da ufak detaylar dışında tadı da benziyor. Çorba, Kırmızı Kinoa ve Kapha Churna ile yapılmış içinde mercimek ve kök sebzeler var. Benim gibi her yemekte Çorba olsun derseniz tavsiye ederim. Ancak bu çorba Cuma gününe özel olarak yapılıyor.
Çorba ile gayet mutlu olan ben geriden gelecekleri merakla beklerken işte geldi bile… Başlangıçlardan Fesleğen dolgulu Dana Carpaccio, Bitter Çikolatalı Nachos (Önyargınızı yanınızda getirmeyin lütfen ), Panko ekmek kırıntıları ile kaplanmış karidesler, Bebek Ispanak ve Rokalı çıtır Tavuk Salata ve Teriyaki soslu Somon Salata birer birer önümüze diziliyorlar.. Hepsi lezzetli olsa da benim için en kıymetlileri Dana Carpaccio ve Nachos ‘du. Bu başlangıçları artık birçok yerde yiyebilirsiniz ama gerçek anlamda lezzetlisi malesef zor bulunuyor. Bu arada çıtır salatanın çıtırı ise Nachos da kullanılan gerçek Nachos cipsinin kırıntıları ile sağlanıyor ve bu da tavuğa özzel bir lezzet katıyor.
Daha sonra tadına bakacağımız ana yemekler gelmeye başladı. Deniz Mahsüllü Rigatoni Makarna , Tavuk Schinitzel, Dana Tandır Burger ve Bonfile Italıano.. Bana sorarsanız Dana Tandır Burger derim ama lezzet derseniz hepsi..
Yemeğin sonunda tatlılarımız bir bir geliyor ve masamız daha da şenleniyor. İlk gözümüze Miss Tribeca çarpıyor. Miss Tribeca bildiğimiz kadayıftan yapılıyor. Buna benzer bir tatlıyı ailemden de yapanlar olmuştu ama aradaki fark Tribeca da kullanılan krema Cream Patisserie (Pastacı Kreması) ve oldukça başarılı, zaten mekanın baş şef ve koordinatörü Selçuk Bey’in de özellikle tavsiyesi bu tatlıydı. Damla Sakızlı Cheese Cake ve Büyülü Kestane de iddialı oldukları tatlılar arasında. Bu iki tatlıyı tatlıları İtalyan tipi dondurma Gelato ile servis ediyorlar. Gelato Tipi dondurmaları diğer dondurmalardan ayıran en büyük özellik taze dondurma olmasıdır. Taze yapılır ve tazeyken tüketilir. Tüm bunların yanında benim için gecenin yıldızı ise içinden sufle kadar olmasa da akan çikolatasıyla Belçika Çikolatalı Bomba’ydı. Aşağıda yer alan videoyu izlediğinizde sizin de benimle aynı hissiyatı paylaşacağınızdan eminim.
Ben bu akşam Akbatı TRİBECA ‘daydım ama size uzaksa ve bu menüyü nerde bulurum derseniz diğer şubeleri Akatlar, Yeniköy, Nişantaşı ve AQUA Florya’da, en yakın zamanda Anadolu Yakasında olmak planları içinde. Bu arada benden bir tiyo , Aqua Florya’da denize sıfır kahvaltının çok güzel olduğunu da duydum. Havalar ısınırken karşınıza kahvaltı ile ilgili görüşlerim ile de gelebilirim.
10 seneden uzun süredir bildiğim bir marka, hiçbir zaman hayalkırıklığına uğratmadı. Yeniköy ve Akatlar şubelerinde bahçede kahvaltı çok keyifli oluyor, kahvaltı menüleri ve bageller hep çok lezzetli.
Ben de ismen biliyorum fakat hiç gitmemiştim, tandır burger için yeniden gideceğim, net.. Bu arada yazıda da belirttiğim üzere Florya da denize nazır kahvaltı da keyifliymiş.